Adımını Attırmamak
-
rahat davranmasını engellemek amacıyla sürekli olarak denetim altında bulundurmak
- "Kâmil Bey merdivene doğru adım attı."
- "Faik Bey artık konağa adımını atmıyor, artık ne Servet Bey'e hatta ne de Cemal'e görünüyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Ferit daha hızlı yürüdü, onlar da adımlarını sıklaştırarak aradaki mesafeyi muhafazaya çalışıyorlardı." (Peyami Safa)
-
bir yere girmesine engel olmak